BURSA'DA DEĞİŞİK ADETLER
Bugün sizlere Bursa'nın evlenme,doğum ve bayramlar, törenler, oyunlar hakkındaki geleneklerinden bahsedeceğim. Türkiye'nin dört yanında olduğu gibi Bursa'nın da kendisine ait yaşam tarzı olmakta, bununla
birlikte bu yaşam tarzı giysilere, manilere kadar yansımış, nesilden nesile aktarılarak yansımıştır.
birlikte bu yaşam tarzı giysilere, manilere kadar yansımış, nesilden nesile aktarılarak yansımıştır.
Evlenme Gelenekleri
Bursa'da düğün gelenekleri hemen hemen aslında memleketim olan Kahramanmaraş geleneklerine kısmi ölçüde de olsa benzer. Bursa'da kızla oğlan tarafı belirlenen tarihte kızın evine giderek kızı"Allah'ın emri peygamberin kavliyle"isterler, kız tarafı kızı verirse belirlenen bir tarihte erkek tarafı nişan bohçasını kız tarafına gönderir. Nişanı bir erkek başının üzerinde taşıyarak kızın evine götürür. Kahramanmaraş'ta istemeden sonra söz kesilir, nişandan önce ve nişanda lokum veya pasta değil baklava ikram edilir, Bursa'da ise lokum ve pasta ikram edilerek eğlence düzenlenir, Eğlencenin ilerleyen saatlerinde kurdeleye bağlı olan yüzükler takılarak bir aile büyüğü tarafından kesilir, Ülkemizin bu özelliğini çok beğeniyorum ya, büyüklere olan saygımız ve sevgimiz bizi biz yapan özelliklerdir.
Nişan gecesi düğün tarihi tespit edilerek düğün için plan yapılır. Bu ne acele maşaallah diyorum, bizim orada en az üç ay ile bir yıl arasında evlilik olayı gerçekleşir. Düğün tarihi yaklaşınca kızın çeyizlerinin son hazırlıkları yapılır. Düğünün olacağı haftanın son çarşambası gelinin çeyizleri bir arabaya yüklenerek yeni evlerine gönderilir. Oğlan evine giden çeyizleri kızın arkadaşları ve akraba kızları tarafından her yerde olduğu gibi serilir. Çeyiz sandığı eve girerken veya çeyiz sandığı açılırken kız tarafından birisi sandığın üzerine oturur. Bahşiş almadan da kalkmaz. Yalnız bahşiş öyle az bir şey de olmayacak, yüklü olması gerekiyor. Çeyizler düğün olduktan on beş gün sonra kaldırılır. Hanı vardır ya bazı bölgelerimizde çeyizler kadınlar için sergilenir ya ama bu kadar uzun zamana ne gerek var bilmiyorum, bana değişik geldi. Düğünden önce yapılan en önemli etkinliklerden biride gelin hamamıdır. Günümüzde yaygın olmayan bu gelenek kısmen de olsa sürdürülmektedir. Gelin hamamı düğünden önceki cuma günü yapılır, bunun için erkek tarafı bir hamamı kiralar iki tarafında kadınları hem yıkanıp hem de eğlenirler. Ya tamam, yıkansınlar eğlensinler ama o yiyecek içeceği neden hamama sokuyorlar? Akıl karı değil. Hamamın ertesi gecesinde kına gecesi kızın evinde yapılır. Kına gecesi için erkek evi kız evine kına ve çerez gönderir, kına ve çerezler küçük poşetlere konarak gelen konuklara ikram edilir. Geline 'kınalık' adı verilen renkli bir elbise giydirilir, genelde bu giysiye 'bindallı'denilir. Saçına duvak takılır, kadınlardan bakır veya darbuka çalmayı bilenler çalıp söyleyerek eğlenceyi başlatırlar.Herkes gelin adayıyla karşılıklı oynar, bu sırada geline para takılır. Sıra kına yakmaya gelince gelin adayı renkli satenden yapılmış pijama veya sabahlığını giyer abdest alır başına bir kırmızı yemeni örterler. Bizim orada gelinin yanında damatta oturtulur ikisine birlikte kına yakılır. Sonra hazırlanan kınanın üzerine mum dikilir gelinin eline kaynana altın sıkıştırarak kınayı yakarlar, bu sırada ağlatma havası adı verilen türküler söylenir:
Gelin mi oldun gelin mi oldun
Evvel bizim idin a güzel
Şimdi emlin mi oldun a güzel
Oğlan anası oğlan ansı
Elinde mumlar yanası
Oldun gelin kaynanası
Şen evimiz şen kal
Kız anası kız anası
Kızınız bu gece misafir size
Yarınki gece eller evinde
Ağlar anam ağlar
Sorun niçen ağlan
Yavrusundan ayrılıyor
Onun için ağlar
Ak evlerim kızsız kaldı
Ak bakırların susuz kaldı
Ağlar anam ağlar
Düğün gününe geldiğimiz zaman erkek tarafı, düğün alayıyla kız almaya gelir. Evin önünde davullar çalarak gelen konuklar haliyle eğlenir. Süslenmiş olarak gelen gelin arabasından olmazsa olmaz oğlanın annesi ile gelinin evinden ''yenge'' oturur. Gelin evinden çıkarken kızın beline her yöremizin geleneğinde olduğu gibi babası veya erkek kardeşi kırmızı bir kurdele takar. Tabi ki o anda duygu seli çok yoğundur, etraf sessiz sadece gözyaşların sesi vardır. Kızın artık yuvadan uçmasına dakikalar kalmıştır. Gelin evinden çıkarken kızın arkadaşları veya akrabaları kapıları kapatır, aldıkları bahşiş karşılığında kapıyı açarlar. Bu bahşişte gelin yakınları köşeyi döner benden söylemesi 😃. Başında bayrak bulunan gelin alayı oğlan evine varınca arabadan en son gelin iner, eve girerken başına pirinç, şeker, para atarak yeni evine bolluk, bereket ve şeker gibi tatlı bir yaşam geçirmeleri dilenir.
Eve girmeden önce kayın peder geline hediye olarak takı takar. Gelin eve girince konuklara kızın çeyizinden çorap, yazma vb. eşyalar hediye edilir. Bunu ilk defa duydum, çok değişik bir gelenekmiş, yani sen o kadar emek ver, çeyizini hazırla sonra başkası giysin... Damat evinde akşam yemeğinde geline tatlı yedirerek gelinin tatlı dilli olması dilenir. Kız tarafı erkek evinden ''tavuk alma'' yapar. Tavuk alma için gelinin arkadaşları ve akrabaları bir araya toplanarak türküler söyleyerek oğlanın evine gelirler, bu arada oğlan evinde tavuk pişirilerek bir tepsiye konur hazırlanır,yanına bir tepsi baklava konur. Dışarıdakilerden birisi oğlan evine girerek tavuğu ve baklavayı alır, türkülerle oğlan evine teşekkür edilir, kendi aralarında yaptıkları oyunlarla başka bir yere giden gençler, tavuğu ve baklavayı yerler. Ne güzel tavuk ve baklavayı mideye indirdiler. Gelin ve damat, yalnız kalmadan önce, birlikte yemeleri için damat sofrası hazırlanır, içine çerez,baklava, bir bütün tavuk, meyve vb. yiyecekler konarak gelinin odasına bırakılır. Gelin bu tavuğun bacağını ayırırsa, evde kendi sözünün geçeceği mesajını vermiş olur. Yani orada diyor ki senin o bacaklarını ayırırım, benim sözüm dinlenmezse 😄 Damadı gelin odasına arkadaşları, sırtını yumruklayarak sokarlar. Gelin odasında damat geline yüz görümlüğü takar, gelin duvağını açar. Düğünden bir gün sonra, ''paça günü'' yapılır. Paça günü, gelinin kızlıktan kadınlığa geçiş töreni de sayılabilir. Damatla gelin, evin büyüklerinin elini öper, hep birlikte kahvaltı edilir. Gelini tekrar süslerler, kaynanasının aldığı kıyafetlerden giyer, gelinin arkadaşlarıyla damadın arkadaşları birlikte eğlenirler. Benim ilk defa duyduğum gelenekler ; ''tavuk alma'' ve ''paça günü''idi. Bu ilk duyduğumuz bilgilerle kültür ve geleneğimize katkıda bulunmuş olduk. Şimdi de bayramlarda, törenlerde, seyirlik oyunlar hakkında geleneklere değineceğim...
BAYRAMLAR,TÖRENLER,SEYİRLİK OYUNLAR HAKKINDA GELENEKLER
OYUN-SPOR
Her bölgemizde olduğu gibi Bursa'nın kültüründe geleneksel olarak her yıl düzenlenen spor ve kültürel amaçlı etkinlikler dışında, köylerde belli dönemler de oynanan (bayram, hıdrellez) geleneksel köy seyirlik oyunlar, Hacivat ve Karagöz gösterileri yapılmaktadır.
HACİVAT VE KARAGÖZ
Bursa'da seyirlik oyunlardan köy seyirlik oyunu ve Karagöz Hacivat gösterileri yaygın olarak düzenlenmektedir. Gölge oyunlarının ülkemizdeki temsilcisi olan Karagöz ile Hacivat tiplemelerinin Bursa'da yaşadığı ve Ulucari inşaatında çalıştıkları ile ilgili çeşitli anlatılar bulunmaktadır.
DEVE OYUN
Deve oyunu Bursa'nın dağ köylerinde kurban bayramının üçüncü günü yapılmaktadır. Deve yapan gençler deve ile birlikte her evin önünde oynayarak omuzlarındaki çuvala yiyecek isterler. Kurban kesen herkes oyunculara özellikle et verirler. Oyun hava karardıktan sonra oynanılır.
HALK OYUNLARI
Bursa'da ''Kılıç Kalkan Oyunu,Uludağ Türkmen Oyunları ve Rumeli Oyunları'' oynanmaktadır. Bu halk oyunlarından kısaca bahsetmek gerekirse;
KILIÇ KALKAN OYUNU
''Kılıç Kalkan Oyunu'' ya da ''Kılıç Kalkan Savaş Oyunu'' olarak bilinen tek müziksiz halk oyunu olarak tanınmaktadır. Araştırmalara göre; Orhangazi döneminde kurulan talimli ordunun, o zamanki yöntemlere göre yaptıkları savaş antrenmanları daha sonra oyun halini almıştır. Aslında genel kültür özelliklerimize baktığımız zaman hep Osmanlı döneminde yaşanılan, alışkanlık haline gelen adetler bizlere geçmiş, nesilden nesile de bu geleneklerin taşınmasını canı gönülden dileriz...
ULUDAĞ TÜRKMEN OYUNU
Bursa'ya özgü oyunlarda el,kol bağlantıları yoktur, elde genellikle zil veya kaşık gibi ritim aletleri bulunur. Bu oyunlar; Güvende, Sekme (yüksek hava), Büyük oyun (alçak hava) ve Cezayir olarak oynanmaktadır.
RUMELİ OYUNLARI
Rumeli oyunları Balkan ülkelerinden ve Rumeli'den gelen insanların oynadıkları oyunlardır.''Paydos Oyunu'' düğünlerde yeni evli çiftin oynadıkları ilk oyundur. Bu oyunda gençlerin bekarlığa son vermesi ifade edilmektedir.
Bursa'nın başka güzellikleriyle bir sonraki blogta görüşmek üzere...
2 yorum
iğrenç
iğrenç
EmoticonEmoticon